Tuesday, August 31, 2010

Nail bubaya inat!

Okul bitti, yılları takip etmek biraz zor olmaya başladı galiba. 25. yaş günümden sonra herşeyin acayip hızlı gitmeye, yılların da acayip hızlı geçmeye başladığı zannımın bir yanılsama olduğunu bildim bilmesine de, işte niye bana öyle geliyo onu bi bilemedim epeyce. Öyle işte..

Okul bitti, bazı şeyler aynı kaldı galiba. Yıl sonu benim için Ağustos olarak kaldı. Yaptığım işle de ilgili vardır kesin en az kim olduğumla ilgili olduğu kadar. Bu ikisinin birbirini etkileyen hatta belirleyen şeyler olduğunu duyalı, buna inanalı ve tutunalı çok oldu. Ahanda! Hiç buradan bağlanacağını düşünmemiştim ama bağlandı işte kısa yoldan.

Uzun lafın özeti şu. Bu yıl da Ağustos bitti. Demek ki benim için bir yıl daha bitti. Geçen yıllarla beraber kim oldum, bunun merakına düştüğüm bir yerdeyim. Ara ara yazmak ve yine ara ara da yazdıklarımı birbiri-peşi-sıra okumak daha önce bu merakımı gidermeme yardım etmişti. Şimdi yine edebilir diye düşünerek giriştim tekrar bloga not düşmeye. "Zaman adım adım... Zamanı adımlayan ayaklar bizim.."

Belki de sadece yarın hava uzun süre sonra ilk kez 19 derece olacağı içindir. Belki de bildiğim tek battaniye içimdeki yerindedir.